Çocukken evimizde misafir eksik olmazdı. Bazen kalabalık bir misafir ortamında, nakıs bir özgüvenle kimseyi dinlemeyen, her şeyi eleştiren biri çıkar, nitekim dilin kemiği yok sözüne inat, her konuda atar tutardı. Adam gittikten sonra babam “Aqlê sıvık barê gırane” derdi. Babamdan yadigar bu Kürtçe atasözünün “Hafif akıl ağır yüktür” şeklindeki mealini gençliğime tesadüf eden önyargılı bir yaşanmışlıkla algılayabildim.
Etimolojisi sibernetik kavramı ile kök bulan ve bir olgu vasfında zihnimizde temellenen, epistemolojisini ise dijitalizm olarak kavramlaştırabileceğimiz bir süreçteyiz. Bu süreç aslında Sovyetler Birliği devlet eski başkanı Mihail Gorbaçov’un sarf ettiği iki kavramla başlar: “Glasnot” ve “Prestroyka”…